VUCA DÜNYASINDA KİMLER GÜCÜNÜ KORUYACAK?

10 Mart 2017

Yazar: Levent Koç
İlgili Servis: Stratejik İş Bilgisi
İletişim: levent.koc
   

 

Bugün dünyada gözlemlemeye başladığımız ve çoğunlukla anlamakta zorlandığımız politik değişimler, aslında büyük bir dönüşümün öncül sancıları belki de. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması, Donald Trump’ın tüm tahminleri yerle bir etmesi, Fransa’da Le Pen’in seçilmesiyle FREXIT’in gündeme gelme ihtimali, yabancı düşmanlığının tırmanması, Amerikalıların “Hire American, Buy American” sloganını bu denli içselleştirmesi… Dünya içine kapanıp mültecileri dışarıda bırakarak sadece terörizmi değil işsizliği de engellemeye çalışıyor. İşlerini kaybetmekten korkan halklar, rekabeti azaltarak bu yıkımdan kurtulmaya çalışıyor. Ancak, bazı çok çarpıcı rakamlar bize, asıl sorunun rekabet değil üretim biçimi ve istihdam ihtiyacındaki farklılaşma olduğunu gösteriyor. 

 

VUCA döneminin getirdiği farklılaşmaya birkaç örnek vermek gerekirse; 

2016 yılının en önemli haberlerinden biri, Adidas’ın Almanya’da kurduğu robotlarla üretim yapan fabrikasının açılışıydı. Uzun bir aradan sonra 3. Dünya ülkelerine kayan üretim yeniden gelişmiş dünyaya dönüyordu. Adidas, bununla da yetinmeyip 2017’de ikinci fabrikasını Atlanta’da açacağını duyurdu. 6 ayda 50.000 ayakkabı üretecek fabrikanın orta vadede yarım milyon ayakkabı üretmesi bekleniyor. Fabrikanın toplam 160 yeni iş yaratacağı açıklandı. Bu, 1.000 ayakkabı üretmek için 3,2 kişi çalışacak demek. Oysa 2014 yılında aynı sayıda ayakkabı üretmek için 6,9 kişi çalıştı. 

4. Endüstri Devrimi, Dünya Ekonomik Forumu’nun ana başlıklarından biri. Yeni endüstri devriminin verimlilik, kalite, ürün güvenliği ve maliyet avantajlarının yanı sıra iş gücüne etkisi de tartışma konusu. Her devrim gibi 4. Endüstri devrimi de büyük sosyal, ekonomik ve siyasal dönüşümler getirecek. 1900’lü yıllarda Amerikan işgücünün %41’i tarımda çalışmaktayken 1970  yılında, 3. Sanayi devrimi ile bu oran %4’e geriledi. Bugün Amerika’da işgücünün sadece %2’si tarım sektöründe çalışıyor. Oxford Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre, yeni sanayi devriminin hızlandıracağı otomasyon ve dijitalleşme ile birlikte Amerika’daki mevcut işlerin %47’si tehlike altına girecek. Global ölçekte, Sanayi 4.0. ile birlikte 2,1 milyon yeni iş yaratılacağı öngörülmekte, buna karşılık toplam 7,1 milyon işin yok olacağı düşünülüyor. 

Endüstri devriminin etkilerinin en yakından gözlemlenebileceği sektörlerden biri otomotiv endüstrisi. Ford, 2000 yılında 100 araba üretip satmak için neredeyse 5 çalışana ihtiyaç duyuyordu. Bugün ise aynı işi 3 çalışan ile yapabiliyor. Hindistan’ın Sanand fabrikasında otomasyon oranını %90’a çıkarmak için 453 robota işbaşı yaptırıldı. Yakın gelecekte, Adidas gibi, otomotiv firmalarının da %100 otomasyona geçmesi çok uzak bir olasılık olarak görünmüyor. 

Önümüzü görmekte zorlandığımız, karmaşık, değişken ve muğlak devrim öncesi dönem VUCA (Volatility, Uncertainity, Complexity, Ambiguity) olarak tanımlanıyor. Bu süreçte atacağımız adımlar, yeni dünya düzeninde nerede olacağımızı da belirleyecek. Dijital Dönüşümü gerçekleştirenler, işgücünü yeni dönemin ihtiyaçlarına göre hazırlayanlar kazanırken diğerlerinin kayıpları, hiçbir dönemle kıyaslanmayacak kadar büyük olacak. Bu kara bulutlar dağıldığında yeni bir dünya düzeni ile karışılacağız ve elimizdeki bulacağımız kartları şimdiden belirlemek gerekecek. Sanayi devrimleri, var olan işleri yok etti ancak yenilerini yarattı. İngiltere finans sektöründe uzmanlaşarak, Almanya, katma değerli üretime odaklanarak, Amerika IT alanına yatırım yaparak sürecin kazananı oldu. Yarın, kimlerin kazanacağını öngörmek zor ancak kazanan olmak için neler yapılması gerektiğini görmek mümkün. 

 

Evet, rakamlar ve olasılıklar korkutucu ve Oliver Twist romanında ya da son zamanların popüler yapay zeka dizisi Westworld’de olduğu gibi büyük sosyal yıkımları aklımıza getiriyor. Dünya, Oliver Twist romanında anlatılan sancıları yeniden yaşamamak için fazlasıyla tecrübeli. Geçmişten alınan derslerle yeni döneme hazırlanmak için şirketlere, uluslararası kuruluşlara, bankalara, sendikalara, hükümetlere düşen görevler var. Bir sonraki yazıda bu ödevlere odaklanacağız.  

Lütfen daha fazla kişinin makaleden faydalanabilmesi için sosyal ağlarınızda paylaşınız.

Soru ve Yorumlar

Makale hakkındaki soru ve görüşlerinizi duymaktan memnuniyet duyacağız. info@stratejico.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.  

Hakkımızda

StratejiCo. 1987’den beri Avrasya bölgesinde uluslararası firmalara ve kamu kurumlarına danışmanlık sağlayan bağımsız bir kurumsal ilişkiler ve kamu ile iletişim danışmanlığı şirketidir.

Yasal Uyarı

Bu rapor StratejiCo. tarafından, kamuya açık kaynaklardan toplanan bilgilere 

dayanarak hazırlanmıştır. Bu raporda ortaya konan görüş ve öneriler StratejiCo.’nun resmi görüşünü yansıtmamaktadır. Bu içeriğin amacı okuyucularımıza kendi işleriyle ilgili farklı bakış açıları sunmaktır. StratejiCo. burada sağlanan bilgilere dayanarak alınan kararlardan sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2016 Bütün hakları saklıdır. 

Hizmetlere Göre Filtre
İçgörü ve Bilgi Yönetimi
Paydaş İlişkileri Yönetimi
Organizasyonel Gelişim
Başa Dön